İşçinin yaptiği trafik kazalarinda işverenin sorumluluğu

Günümüzde birçok işveren nakliye işi ile sınırlı olmaksızın çalıştırdığı işçilere araç sağlamakta ve bu araçlar işçiler tarafından işin yapılması amacıyla kullanılmaktadır. Yayımlanan rapolara göre sadece 2014 yılında iş kazalarından dolayı 1886 işçi hayatını kaybetmiştir. Ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri olan trafik kazalarının da maalesef sık sık gerçekleştiği düşünüldüğünde işçinin kullandığı aracın trafik kazasına karışması halinde işverenin sorumluluğunun ne olacağı hukuki açıdan önemlidir.

İŞÇİNİN UĞRADIĞI ZARARLAR

İşçinin kullandığı aracın kaza yapması sonucunda işçinin yaralanması veya hayatını kaybetmesi halinde işveren sorumlu olacaktır. Zira 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesi uyarınca araçlar da işyeri sayıldığından işçinin karıştığı bir trafik kazası iş yerinde gerçekleşmiş bir iş kazası gibi sayılmaktadır.
İşverenin sorumluluğundan kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınmaktadır. Kaçınılmazlık bir nevi forece majeure durumu olup, mutlak kaçınılmazlık halleri illiyet bağını kesmektedir. Dolayısı ile, azanın iş ile arasındaki nedensellik bağı kurulamazsa işveren sorumlu tutulamaz. Nedensellik bağı sigortalının ağır kusuru veya kastı, mücbir sebep ve 3.kişinin %100 kusurlu olması hallerinde kesilmiş sayılır.  Örneğin işçinin intihar etmek için aracıyla uçurumdan uçması illiyet bağını kesmektedir. 3. Kişinin ağır kusuru haline örnek olarak, şerit ihlali yapan 3. Şahsın kullanmış olduğu aracın işçinin kullandığı araca %100 hatalı olarak çarpması sonucu işçinin sakat kalması hali verilebilir. Ancak 3. Kişinin kusurunda uygulamada dolayı kusura bakılmakta olup, aracından periyodik bakımının yapılmaması da işverenin kusuruna girmektedir. Böylece, 3.şahısların ağır kusuru sonucu oluşan zararlardan dolayı işverenin, 3.kişi ile birlikte müşterek müteselsil sorumluluğundan bahsedilebilir.
Bu istisnalar dışında işçiye gerekli eğitimlerin verilmemesi, işçinin kullandığı aracın teknik bakımlarının yapılmamış olması veya yapılmış olsa bile kazanın teknik bir arıza sonucu meydana gelmesi hallerinde işveren “tehlike sorumluluğu” gereği sorumludur. Örneğin, aracın freninin patlaması, rotunun çıkması ve benzeri nedeniyle kaza meydana gelmiş ise, tehlike sorumluluğu nedeniyle işveren tam olarak sorumludur. İşverenlerin işçilere verdikleri eğitimlerin sertifikalarını özlük dosyasında saklaması, tüm araç ve ekipmanların bakımlarını periyodik olarak yaptırması, talimatları anlattığını imzalatması, işin tehlike sınıfına göre, işyeri sağlığı ve güvenliği uzmanlarından hizmet alarak, işçinin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alması ve ticari olarak mümkünse bu tip kazalara ilişkin maddi ve manevi tazminatı da içeren sigorta yapması tavsiye edilmektedirç
Böyle bir kazada işverenin sorumluluğunun bulunması halinde işçi İş Mahkemeleri’nde maddi-manevi tazminat talebinde bulunabilir. Maddi tazminat talebinin içerisinde efor kaybı, maluliyet, geçici iş görmezlik gibi zararlar da dahil edilmektedir.

İŞÇİNİN HAKSIZ FİİLİ NEDENİYLE 3.KİŞİLERİN UĞRADIĞI ZARARLAR

İşverenin işçisinin yaptığı trafik kazasından dolayı karşı tarafın zararının tazmininden sorumlu tutulabilmesi için ön şart, işçinin Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kusurlu olması gerekir. İşveren de işçinin kusuru oranında hukuken sorumlu tutulmaktadır. Bu sorumluluğun cezai değil yalnızca kaza sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini ile sınırlı olduğunun altını çizmek gerekmektedir.
İşverenin bu sorumluluğu farklı kanunlardan kaynaklanmaktadır örneğin 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 66.maddesi uyarınca “Adam Çalıştıranın Sorumluluğu” hükmü de işverene sorumluluk yüklemektedir. Ayrıca yine İş Kanunu uyarınca kazanın iş saatinde veya işle ilgili bir amaç için veya işverene bir kazanç sağlamak amacıyla kullanılması halinde nedensellik bağı gereği işveren 3.kişinin uğradığı zararlardan işçi ile birlikte müşterek-müteselsil sorumludur. Son olarak Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.Maddesinde de işletenin sorumluluğundan bahsedilmektedir, aynı kanunun 3.maddesinde ise işleten “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır.” olarak tanımlanmıştır, dolayısı ile araç sahibi olan işveren de kaza sonucu oluşan zararlardan Karayolları Trafik Kanunu uyarınca da sorumludur.
Bu durumda 3.kişinin vefat etmesi halinde 1.dereceden akrabaları ve varisleri de maddi – manevi tazminat talebinde bulunabilirler.
Yukarıda anlatılmak istendiği üzere işçinin karıştığı kazalarda işverenin sorumluluğu özellikle son yıllarda yerleşik hale gelen Yargıtay kararları uyarınca geniş tutulmaktadır. Bu durumda işveren üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirecek, işçiye gerekli eğitim ve donanımı verecek ve olası bir kazada kendi kusuru bulunmadığını ispat etmeye çalışacaktır.

Daha Detaylı Bilgi İçin:
info@cvghukuk.com

Av. İ. Can Çayırpareemail: can.cayirpare@cvghukuk.comTel: 0532 474 30 35
Av. B. Güven Cememail: guven.cem@cvghukuk.comTel: 0533 740 86 28
Av. Volkan Önkibaremail: volkan.onkibar@cvghukuk.comTel: 0535 662 61 06
Turkish WordPress Cookie Plugin by Real Cookie Banner